Doğum sonrası görünmeyen yük: postpartum depresyonun ruhsal ve toplumsal boyutları

dogum-sonrasi-gorunmeyen-yuk-postpartum-depresyonun-ruhsal-ve-toplumsal-boyutlari-ERsKrunH.webp

Doğum, pek çok bayan için hayatın en özel ve dönüştürücü tecrübelerinden biridir. Lakin bu devrin yalnızca sevinç ve heyecanla geçmediği bir gerçektir. Doğum sonrası periyotta birçok bayan, derin bir ruhsal çöküntüyle baş başa kalabilir. Postpartum depresyon (PPD), doğumdan sonraki birinci yıl içinde ortaya çıkan ve annelerin ruhsal sıhhatini kıymetli ölçüde etkileyen bir his durum bozukluğudur. Dünya Sıhhat Örgütü’ne nazaran her 7 bayandan biri, doğumdan sonra depresyon belirtileri göstermektedir (WHO, 2022). PPD sadece kişisel bir sorun değil; tıpkı vakitte aile yapısını, çocuk gelişimini ve toplum sıhhatini etkileyen çok katmanlı bir durumdur.

Doğum sonrası görünmeyen yük: postpartum depresyonun ruhsal ve toplumsal boyutları Daha fazla oku

3-6 yaş ortası çocuklarda kimlik gelişimi

3-6-yas-ortasi-cocuklarda-kimlik-gelisimi-tZ6xUf6t.webp

Kimlik gelişimi, bireyin kendini tanıması, benliğini ve toplumsal rollerini anlamlandırması sürecidir. Okul öncesi devir (yaklaşık 3-6 yaş aralığı), kimlik oluşumunun birinci temellerinin atıldığı kritik bir evredir. Bu yaşlarda çocuklar, kendileri hakkında birinci dengeli inançlarını ve benlik algılarını geliştirmeye başlar. Erken çocukluk periyodunun kimlik gelişimindeki değeri, bu periyotta kazanılan tecrübelerin ve benlik algılarının, ileriki yıllardaki kişilik ve toplumsal gelişime yer hazırlamasından kaynaklanır. Bu makalede, 3-6 yaş kümesindeki çocuklarda kimlik gelişimi Erikson’un psikososyal gelişim kuramı ışığında ele alınacak; benlik kavramı, cinsiyet kimliği ve rol oyunu üzere süreçler tartışılacak; aktüel araştırma bulgularından örnekler verilecek ve okul öncesi periyoda yönelik uygulamalı çıkarımlar ile ebeveyn ve öğretmenlere teklifler sunulacaktır.

3-6 yaş ortası çocuklarda kimlik gelişimi Daha fazla oku

Anne babaların çocuğun öğrenme sürecinde takınması gereken tavırlar: eğitimde ailenin rolü

anne-babalarin-cocugun-ogrenme-surecinde-takinmasi-gereken-tavirlar-egitimde-ailenin-rolu-QdKSMOn5.jpg

Anne ve babaların, çocuklarının öğrenme sürecinde takınacakları tavır, onların akademik başarıları ve sosyal gelişimleri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Destekleyici, pozitif ve anlayışlı bir yaklaşım, çocukların özgüvenlerini artırarak öğrenmeye olan ilgilerini güçlendirir. Çocuğun bireysel öğrenme tarzına saygı duymak ve ona duygusal destek sağlamak, sürecin daha verimli olmasını sağlar. Ayrıca, anne ve babalar çocuğa zaman yönetimi, sorumluluk kazandırma ve hedef belirleme gibi beceriler öğreterek akademik başarılarını pekiştirebilirler. Çocuğun hedeflerini anlamak ve ona rehberlik etmek, motivasyonunu artırır ve başarı yolunda önemli bir adım atılmasına yardımcı olur. Ailenin eğitimdeki rolü, çocuğun sadece akademik başarılarını değil, duygusal ve sosyal gelişimini de olumlu yönde etkiler.

Anne babaların çocuğun öğrenme sürecinde takınması gereken tavırlar: eğitimde ailenin rolü Daha fazla oku

Öğrenme stilleri: keşif testlerinin öğrencinin gelişimine katkısı

öğrenmek

Keşif testleri, öğrencilerin öğrenme stillerini belirleyerek eğitim süreçlerini daha verimli hale getiren etkili bir araçtır. Bu testler, öğrencilerin görsel, işitsel ve kinestetik öğrenme tarzlarını keşfetmelerine yardımcı olur ve bu sayede eğitim materyalleri, öğrencinin güçlü olduğu stile göre uyarlanabilir. Öğrenciler, hangi yöntemlerin kendileri için daha etkili olduğunu öğrendikçe, öğrenme motivasyonları artar ve başarıları yükselir. Keşif testleri ayrıca, öğrencilerin özgüvenlerini güçlendirir, duygusal gelişimlerini destekler ve öğrenme süreçlerini daha zevkli hale getirir. Bu testler, öğrenci koçluğu ve kişisel öğrenme planları oluşturulurken önemli bir rol oynar, akademik ve duygusal gelişimlerine katkı sağlar.

Öğrenme stilleri: keşif testlerinin öğrencinin gelişimine katkısı Daha fazla oku

İlişkilerde tekrarlayan döngüler: neden hep aynı tipi seçiyoruz?

iliskilerde-tekrarlayan-donguler-neden-hep-ayni-tipi-seciyoruz-U8NQXsNS.jpg

Makale, ilişkilerde tekrarlayan döngülerin temelinde yatan psikolojik mekanizmaları ele alıyor. İlk olarak, çocukluk döneminde edinilen bağlanma stillerinin (güvenli, kaygılı, kaçınmacı) ve erken bakım deneyimlerinin, yetişkinlikte partner seçimlerini belirlediği vurgulanıyor. Ayrıca, bireylerin kendilik algıları, içsel inançları ve öğrenilmiş otomatik davranışlarının, sürekli aynı tip partner seçimine yol açtığı ifade ediliyor. Makale, bu kalıpları kırmanın yolunun farkındalık geliştirme, profesyonel destek arama, öz-şefkat uygulamaları ve yeni ilişki deneyimleri deneme gibi stratejilerle mümkün olabileceğini belirtiyor. Sonuç olarak, tekrarlayan ilişki döngülerinin anlaşılması ve üzerine çalışılması, daha sağlıklı ve doyurucu ilişkiler kurmanın anahtarı olarak sunuluyor.

İlişkilerde tekrarlayan döngüler: neden hep aynı tipi seçiyoruz? Daha fazla oku

Oyuncu ebeveyn olmak

bebe

Ebeveynlik ile ilgili pek çok kitap yazılabilir, bu kitapların hepsi de ebeveynlere çocuklarını yetiştirirken yardımcı olabilir. Ancak ebeveynlik sadece izlenmesi gereken tek bir yol, dümdüz ve dik bir yokuş değildir. Dik ve bazen engebeli olduğu kesin olmakla beraber Lawrence Cohen’a göre bu yol esnek ve kimi zamanda eğlenceli olabilir. Çocuklarla iletişimde manevra yapabilme imkanı sayesinde sorunları önlemek ya da en azından hafifletmek mümkün. Lawrence Cohen bu tarz bir yolu ‘Oyuncu Ebeveynlik’ olarak tanımlar ve temelinde yedi ilke sayar.

Oyuncu ebeveyn olmak Daha fazla oku

Metropolitan okul olgunluğu testi

metropolitan-okul-olgunlugu-testi-LtwWZYN1.png

Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, çocukların ilkokula başlamaya hazır olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yapılan, gelişimsel bir değerlendirme testidir. Bu test özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların zihinsel, sosyal, duygusal ve psikomotor gelişim düzeylerini ölçerek, onların ilkokul eğitimine ne kadar hazır olduklarını anlamaya yardımcı olur.

Metropolitan okul olgunluğu testi Daha fazla oku

Scroll to Top